13 Kasım 2011 Pazar

Kasim 2011, Antalya-Knidos-Istanbul

1. Gun- Istanbul-Antalya 

   Aksam gec yatan sabah gec kalkar. 9.30'da artik zorla attim kendimi yataktan. Yol uzun, aksama kalmamak lazim. Disiplini bozduk, umarim hersey yolunda gider. Acele hazirladim yan cantalari, herseyi aldigimi saniyorum. Ustumu giyip indim cantalarla asagi, yukledim aygiri. Ilk hedef Antalya.

Hava gunesli oldugundan cok kalin giyinmedim icimi. TEM'e cikip actim gazi Adapazari'na dogru. Aslinda ilk plan yola erken cikip Iznik Golu civarindan dolanmakti ama artik cok gec. Hava kararip sogumadan Antalya'ya inmem lazim. 700km az degil. Ilk defa bir gunde bu kadar uzun gidicem ve yalnizim. Bereket aygir saglam, guveniyorum ona, cikarmaz bir sorun. 

Bir sure sonra bacaklarim usumeye basliyor, hava super gunesli ama demek serinmis. Durup altima tayt giyiyorum, bayram kutlama telefonlarini acip vitesi buyultuyorum yine. Yollar sakin, kurban bayraminin ilk gunu, hayvan katliami ile mesgul herkes. TEM kenarinda bile yapanlar var, yuh yani.
1. Gun
TEM'den cikip guneye donuyorum, bu sefer ustten usumeye basliyorum. Durup altima uzun kollu ve birde tshirt giyiyorum. Ara sira kaslari rahatlatmak icin kisa sure duruyorum, motorun etrafinda donup hareket ediyorum, fotorgraf cekmekle, yemek icmekle vakit kaybedemem. Yol kenarinda, sari kocaman ayvalarida pas geciyorum. Tamda mevsimi aslinda. 

Giyindikden sonra daha iyiyim, yollar guzel. Yapmis hukumet duble duble 120-130 trafik kontrolsuz yollardan gecip gidiyorum. Pamukova, Bilecik, Bozuyuk, Inonu, Kutahya porselenlerini transit geciyorum. Bu benzinle Afyon'a inebilir miyim diye hesap yaparken, benzin surekli yanip sonuyor. Harbi issizmis buralarda, olan benzincilerde de kursunsuz yok, sadece motorin. Yavaslayip benzin yakimini azaltarak sansima gidiyorum, ilk benzinci ta Afyon'da. Ikbal'den benzin ve yiyecek ikmalini fazla oyalanmadan yapip, Antalya yonune cikiyorum. Sandikli, Dinar, Burdur devam. Buralardan ne cok gectim aslinda 15 yil once. Her kasabada durmuslugum, hatta geceledigim olmstur, o gunleri dusunerek Antalya'ya geri sayiyorum artik

Hava karardi.... belim, bacaklarim, omuzlarim tutuldu. Burdur'u gectikden sonra sanki Akdeniz havasini almaya basladim da rahatladim, 19:00 gibi variyorum Antalya'ya. 720km. Yemek yiyip Konyaalti'nda kisi basi 50 lira yazan bir otele girip kendimi yataga atiyorum. 

2. Gun- Antalya-Kas 

    Oooooo, sabah kalkip camdan bakinca farkediyorum ki, 50 liralik otel odasinin deniz manzarasida varmis. Piril piril bir gokyuzu ve deniz. Bu defa ustumu daha saglam giyip, kahvalti sonrasi yukluyorum aygiri. Ilk hedef, Kemer'e dogru neresi olursa. 
2. Gun
Tatil yorelerini cam agaclari kokusunda geciyorum. Yol guzel trafik sakin. Dun usumustum, bugun terlemeye basliyorum, durup uzerimden birseyler cikarmam gerekiyor. Kisa mola sonrasi yola devam. Kemer'e giriyorum, in cin top oynuyor sanki, otellerin cogu kapali. Kemer'i boydan boya gecip orman yoluna girip sehrin diger ucundan ana yola tekrar cikma hesabindayim, seyahati belgeleyecek ilk fotograflari yol kenarinda durup cekmeye basliyorum artik.

Kemer
Kemer
Anayola ciktikdan bir sure sonra sagda bir tabela. Teleferik. Anayoldan 7km icerde Tahtali Dagi teleferigi istasyonu oldugunu girisdeki gorevli soyluyor, her giren aracin plakasi kayit ediliyor. Araclar icin dar sayilabilecek ama motorsiklet surmek icin cok eglenceli bir yol. Her yan agac, yolun ustu bile dallarla kapli bazi yerlerde golge yapiyor gunesli gunde, bol virajli hafif hafif tepe cikiyorum. Burda kosmakda cok keyifli olur aslinda. Istasyona varinca yer gosteriyor park gorevlisi.
Tahtali Teleferik Asagi Istasyon
Bilet alirken tek mi cift yon mu diye soruyor gisedeki gorevli. Nasil yani diye sorunca, teleferikle cikip patikalardan inenler varmis. Vouw. Hatta iki hafta once motocross yarismasi olmus, asagidaki istasyondan 2365m'ye cross motorsikletle cikmislar. Benimde asfaltda uzun sure gidince oram buram tutuluyor. Peh.

Tahtali Teleferik


Dolusuyoruz kabine, 75 kisi alirmis ama sanki o kadar buyuk degil. Biz asagidan yukari, diger kabinde ters yonde yukaridan asagi harekete basliyor. Yukseldikce, heleki aradaki direkleri gectikce urkutmuyor degil. Hele ikinci direkden sonra dimdik inen tepe asagida derin vadiyi sergiliyor bize, ki kalbi dayanamayanlar basiyor cigliklari.
Tahtali Teleferik kabin icinden
Yaklasik 20 dakika suruyor bu keyifli birazda heyecanli yolculuk. Yukarida manzara super, Alanya'dan Fethiye'ye kadar tum sahil seridi, arkada Toros daglari, masmavi akdeniz kapliyor dunyamizi gorebildigimiz acidan. Restaurant, cafe, herdiyelik esya satisi ve 360 derecelik panaromayi gozlemeyecek genis platform. Partiler duzenleniyormus burda, avrupa'nin en yuksek yamac parasut atlama noktasi ayni zamanda.

Antalya-Alanya arasi
2365m'de guneslenme keygi
Toroslar
Irtifa yukselince bira carpar mi?
Inise geciyoruz
Tepeye cikan diger kabin
Bira keyfinden sonra in asagi. Anayola ciktiktan bir sure sonra ogle yemegi vakti. Yarikpinar Mevkii'nde Alabalik. Hadi gireyim, yolun hemen solunda.

Dere uzerine kurulan goletde istedigin baligi sec, hemen kremitte firinlasinlar. Meze tabagi, lavas pide, birada var. Etrafda tavuk, horoz, derede kaz, ordek... degmeyin keyfime

Kiremitte Balik


Oh iki bira ust uste biraz cakir keyfde oldum hani. Rota kafada belli, Olympos ve Adrasan'a girip, gecelenecek Kas'a gitmek...

Sola Olympos'u gorup dar yola giriyorum, buralarda surmek daha keyifli, yavas olsada sag sol virajlara yatmak motora binmenin keyfini arttiriyor ama gozde yoldan ayrilamiyor bu durumda. Olympos'un toprak, tahta derme catma yapilarindan gecip tarihi kentin girisinde bir mola daha veriyorum.
Olympos
Olympos'u arkama alip daha once hic gitmedigim Adrasan'a da girip bi ne var ne yok kontrol etmek. Yine aradan bir yok, tabelalari takip ediyorum.
Olympos-Adrasan
 Koylerin icinden gecip Adrasan sahiline gunes tepelerin arkasina dusmusken variyorum. Golge dusmus koya ancak hava daha aydinlik, mavi gokyuzunde grimsi ay dede. Sahil sakin, arada tam gaz gecen mobiletli gencler bozuyor dinginligi
Adrasan
Adrasan
Fazla oyalanmamak lazim hava karardi kararacak, soguyabilir hem daha tehlikeli Kas virajlarina gece girmek. Kontak cevir devam yola. Kumluca Finike transit, gunes batti batar.
Finike gunbatimi
Demre
Gun batimina gidiyorum kasa dogru, gokyuzu kizariyor giderek, birazdan karanlik artik. Neyseki soguk degil, acele etmeden gidiyorum, anilari hala taze 20 yil once cadirla tatil yaptigimiz kasabaya.

Kas'a giriyorum ki artik sola donus yok. Meydan trafige kapandikdan sonra ilk defa geliyorum. Limanda tur atip kas kamping tarafina donuyorum. Kas otel onundeki eleman durduruyor, oda aradigim belli. 70 lira oda arti kahvalti ama hadi sana 60 olsun. Bu yorgunlukla ne otel arayacak ne de pazarlik edecek halim var. Aslinda buralarda pazarliksiz kalmazdik hic.

Motoru indirip dus alip cikiyorum meydana. Kosan adam ve ekibi orda kosarak doguya gidiyorlarmis. Ne guzel, bende motorla batiya. Bahce restaurant'da aksam yemegi. Fiyatlar ucmus, nerde eski Kas. Dag tas pansiyon, cafe, restaurant. kucuk cakil tarafina da bir bakip oturuyorum MAvi'nin onundeki taslara. Vakti zamaninda eskittik o taslari, yenilerini dosemis belediye. Birazdan Adim Adim dalgiclari. Uykudalarmis, dalmak uyuturmus insani. Onlarla Mavi'de 3-5 bira sonrasi uykuya. Dinlenmek lazim.

3. Gun Kas-Marmaris

Ertesi sabah masmavi denize karsi kahvalti, tutamadim kendimi attim denizede. Buyuk cakilda girerim diye dusundum ama zor oalcak orda motor kiyafetlerini cikar giy.

3. Gun
Cok gec kalmadan yola koyul, ilk mola yeri Buyuk cakil. Nam-i diger Kaputas Plaji cennetden bir kose. Yukardan gorur gormez atlamak geliyor insanin icinden. Cakil plaj olunca kumlarda igrenc igrenc yapismaz vucuda, hemen her zaman dalgali olur, dover durur sahildeki cakillari.
Buyuk Cakil-Kaputas Plaji
Allah rahmet eylesin, mekanlari Kaputas Plaji gibi olsun


Bir sonraki durak Patara. Turkiye'nin en uzun sahili, tanriya sukur hala da bakir sayirli. Evvelden ecnebiler burda ciplak denize girerdi ama artik sezlonglar atilip cafe'de kondurulmus, yerli turistede hizmet veriyor.
Ucsuz Patara Plaji
Birasiz mola olmaz
Bu bisikletler bunlarin olabilir mi?
Patara antik kenti
Yolcu yolunda gerek, biraz da motora binelim. Fethiye'ye kadar durmaksizi gidiyorum. Hava guzel yol guzel, trafik yogun degil buralarda. 3016m uyluk tepe hep sagimda. Ogele yemegi molasi sonrasi virajli yollardan Kayakoy. Buralarada acilmis cafeler, yakindir isgal. Uzun sure gelmeyince degisim ne kadar bariz hissediliyor
Kayakoy
Kayakoy-Fethiye arasi
Oludeniz'e ugramadan olmaz, bir birada orda icip aksam kalinacak Marmaris'e surmek lazim. Bu arayi cok hizli gectim sanki.
Oludeniz
Gocek Tuneline girmeden Dag yolu
Yine aksama kaldim, gunes batti ama Marmaris'e de cok kalmadi bereket. Yol boyu nar, portkal, mandalina satanlar. Motorsiklet olmasa doldurmustum bagaji ama yinede bos gecmeyip duble duble karisik meyve suyu iciyorum. Hemen arkadaki bahcede meyve agaclari, yol ustunde kim durursa ona satiyorlar, cokda ucuz degil. Nar 2,5, mandalina portakal 1,5TL.

Ana yoldan cikip Marmaris'e donunce yeni dosenmis asfalt, bembeyaz cizgileri genis virajlariyla hadi biraz daha bas diyor. bende oyle yapiyorum, kisa surede marmaris'deyim. Buralarda sakin. Icmeler tarafinda bir otele esyalari bosaltip limana iniyorum. Barlar sokaginda kimseler yok, liman tarafindaki restaruantlar-cafeler soyle boyle.

4. Gun Marmaris-Datca-Kusadasi

Ertesi gun Datca'ya dogru. Tepeyi cikip Marmaris'e bakiyorum, bir hayli buyukmus. Yola devam,artik alistim da gun boyu motor ustunde kalmaya. Datca'ya dogru bir sag taraf bir sol taraf deniz, yol virajli. Harika
Marmaris Datca arasi
Datca'ya girmeden once ilk defa gidecegim Knidos'u gormenin daha iyi olabilecegini dusunerek o yone donuyorum. Bodrum'a feribotla gecebilirim diye iskeleye bakiyorum ama nafile. Sadece sabahlari 9:30'da karsilikli imis. Donusde yoldan olacak, sorun degil.

4. Gun
Knisdos yolu eski Datca yolu gibi. Hatta daha dar, cok yerde iki arac zorlukla gecer. Yol ustunde yazikoy'den gecerken dugun alayina takiliyorum, gececek yer yok, biraz takipden sonra kenara cekip grubun anayoldan ayrilmasini beklemek daha mantikli. Bir genc Ipad'i ile kaydediyor dugun alayini. leylim ley, teknolojinin kollari uzun. tamam yol acildi, cok kalmadi zaten. Biraz daha surdukden sonra dead end, yolun sonu. Tarihi Knidos liman ve sehri. Yol boyunca otlarla kapli tas yapilar. Gecmisde hayli kalabalik bir yer olsa gerek.
Yolun sonu - Knidos
Knidos antik kent
Knidos Tiyatro
Knidos kucuk liman
Hava sicak, motorsiklet kiyafetleriyle dolasmak terletiyor bayagi. Tarihi gorevi yerine getirdik artik donebilirim. Yol ustunde teyzeme ugrayalim bakalim ne satiyor. Taze badem, 10 papel yarim kilo, ver teyze. Nar 2,5 lira ama cekirdeksiz bunlar oglum. Ver teyze. Mandalina, hepsi 2 lira. Ver. Yolda durdukca yerim nasilsa. Hayat nasil burda teyze, bize guzel evladim ama siz duramazsiniz. Haklisin. Hadi kolay gelsin.


Ogle yemegine Datca, oralarda da pek hareket yok. Yerel halk saga sola bakmadan geciyor yollari. Beselenme saati, limanda balik bira. Datca'dan da badem ezmesi, badem receli alip tekrar Marmaris'e ceviriyorum rotayi.
Datca
Bu yolu ayni gun iki defa surmek bile keyifli. Virajlar, once cikip sonra inilen tepeler, deniz bir sagda bir solda, her yan yemyesil. Datca cok uzak gibi dusunulsede Maramaris'e 60K, artik yolda fena degil. Artik gelir burayida doldururuz.

Marmaris ogleden sonrada ayni, sabahki yerinde duruyor. Transit Mugla yoluna donuyorum. Gokova'yi gec virajli yoldan cik ve Gokova'ya bir daha bak. 
Gokova
Gokava
Buaralara gelmisken bir hesap yapiyorum, biraz daha uzatip Canakkele'ye mi cikmak, yoksa yagmura kalmadan istanbul'a donmek mi? Nereye burdan? Bodrum? Hic haz etmem. Kusadasi'na bas, hava durumuna gore ya Canakkale ya Istanbul.  

Gunes batti batacak, bugunde aksama kaldim, yollar kotulesti, isaretlemeler azaldi, kamyon trafigi yogunlasti. Biraz daha dikkatli gitmek gerekiyor. Aksam yemegi vaktide geldi. Yol boyu cop sis, kofteciler, burda baska birsey yenmez mi arkadas. Birinde durup aksamida gecistirmek lazim. Eniste'min yeri, enistede olsa kofte bedava degil. Yarim sis yarim kofte fotosu, seyahatinde son fotosu. Acele ve hazirliksiz yola cikmanin bedeli, sarzsiz otomatik makine.

Cine'de kofte, cop sis
Bu defa ayran kofteyle karnimiz doydu, sukur. Gece korunde Aydin, Germencik, Dur bi bak gokyuzune, yildizlar ne cok ne kadar parlak. Sehirlerde yok bu cumbus. Iste Kusadasi... Limanda kocaman bir yolcu gemisi. Hah biraz hareket belki derken, gemi 3 kere dudugunu calip gidiyor bizi Kusadasi'nda birakip. 3yildiz otel 50 lira. Gir yat dinlen. Hava durumu kotulesecek diyor....

5. Gun Kusadasi-Istanbul

Sabah uyduruk otel kahvaltisi sonrasi motorumu yukluyorum. Bugun 10 Kasim, saat 8:30 civari, limandaki Ataturk heykeli civari kalabalik. Kaybedecek vakit yok, yolda anarim Ataturk'u. Gozum saatte cikiyorum Selcuk'a dogru. 9:02 civari durup dortluleri yakiyorum. Bir at ciftliginin yanindayim, hayli buyuk, atlar citlerin icinde tepinip duruyor, karinlari tok, timarlilardir da heralde. Aracda gecmiyor cok, biraz arkamda beni sikistiran minibusde duruyor, Ankara plakali. Icindekiler cikip kakara kikiri dagiliyor. Hava acik, gunesli, tazelik kokuyor her yandan. Ruhun saad olsun atam.
5. Gun
Kontagi cevirip devam ediyorum. Kac kere gordugumu hatirlamadigim Efes'i transit geciyorum. Selcuk icinden Sirince'ye giriyorum arkadas tavsiyesiyle. 8-10km sonra Sirince'nin sirin evleri karsiliyor tepenin yuzune yayilmis, sonra sarap evleri. Motoru cekip tasli sokaklarda dolasiyorum bir sure, bizim koyde de vardi, ama artik yok boyle yollar, evler, bu kokular, sarap haric tabi. Sarap tadar misiniz? Her tur meyve sarabi. Hadi yav, kac cesit meyve? 10. Hepsi burda mi yetisir meyvelerin? Yok cogu Selcuk'dan civardan gelir ama burda sarap yapilir. Sarabi ic bagini sorma. Almaz misin abi? isterim de motorla tasiyamam ki. Kargolariz abi sen adresi ver. Iyi peki, her meyveden bir sise, bogurtlen, yaban mersini iki olsun. Nar eksisi, keci boynuzu pekmezi, uzum pekmezide koy. Kredi karti? tabi abi. Hadi eyvallah. 12 sise sarabi arti degerleri yarin evde olacak bakalim.

Ana yola cik, saga, ilk rota Izmir'e don. Artik gaz acik ne duracak yerim var ne de gec kalacak vaktim. Gokyuzu karardi, Yagmura kalmadan varsam iyi olur, aman radara da dikkat. Manisa. Transit. Ordan Akhisar. Transit. Susurluk'da dur, yemek ye. Aha da yagmur basladi, hafif ama durup yagmurlugu gecireyim aniden yakalanmakdan her zaman iyidir. Devam. Bereket durdu birazdan. Kiyidan Balikesir, cevre yolundan Bursa. Aman istemem kestanede sekeride. Hava ruzgarli, serpistiriyor ve biraz da soguyor sanki. Ustum saglam, yagmurluk, fosforlu ceket. Oldugumdan 8 beden buyuk. Ilk hedef Topcular. Neyseki kuyruk yok. Motorlular sag giseden gec, en o siraya gir. Seviyorum su feribottaki onceligi. Yanimda birkac motorlu daha. ne haber nerden nereye. Hadi ya, helal olsu abi ya, bende de olsa boyle motor dolassam senin gibi. Olur kardesim insallah olur birgun, aman kazasiz belasiz.

Eskihisar'da in, E5'den dogru eve. Hava soguk, gok gurluyor, serpiyor yagmur. Perisan olmakdansa erken gelmekle iyi ettim. Kontagi kapa, cit cit cit.... motor ustunde birden sogumaya baslayan metallerin sesi. 2318km, 4 tam gun, 7 depo benzin. Hic fena degil

not: ertesi gun oglen saraplar geldi :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder