29 Ekim 2012 Pazartesi

29 Ekim Kutlamalari

Bu sene 29 Ekim kutlamalari stadyum ya da hipodromlara kapatilmak istense de, Istanbul'da ilce belediyelerin destegiyle, halk Cumhuriyet'in 89. kurulus yildonumunu gonlunce bagli buludugu gruplarla, ailesiyle ya da bireysel olarak kutladi. Trafige kapatilan Bagdat caddesinde Resmi gecit toreni sonrasinda, bisikletliler, motorsikletliler, offroad'cular, yuruyus yapanlar gruplariyla.

Yaklasik 300 bisikletli resmi gecit sonrasi, caddebostan'da bulusup, once Bostanci sonra Bagdat Caddesi uzerinden Kadikoy'e giderek Ataturk aniti onunde saygi durusunda bulundu. Guzergah boyunca halki destegi bisiklete ve genclere verilen destegin gostergesiydi. 

Caddebostan'da Bir Bisiklet Sevdalisi
Caddebostan Bulusma
Suadiye Mola
Suadiye Mola
Kadikoy Ataturk Aniti 




1 Ekim 2012 Pazartesi

39. Berlin Maratonu

Dort bir yani, yaklasik 120 farkli ulkeden yerinde duramayan onbinlerce kosucu rengarenk tshirt, sort ve ayakkabilariyla start noktasi arkasinda doldurmus. Ben ortalarda, onumde arkamda binler, 1 sene sonra yine Berlin Maratonu baslangic kalabaliginda sabirsizlikla bekliyorum. Tanidik yuz ariyorum kalabalik icinde dolasirken. Tam olarak anlayamadigim, ama aralardan kelimeleri cekip alabildigim muhabbetler donuyor. Herkeste ayni heyecan. Keskin bir bengay kokusu, hoperlordan spikerin almanca aciklamalarini dinliyoruz. Uzun agaclardan gorunen kismiyla gokyuzu masmavi,  birkac helikopterler gezinip duruyor uzerimizde. Hava soguk degil ama birazdan kosmaya baslamazsak titremeye baslayabiliriz sanki.

Saat 09:00 gibi mavi balonlarin gokyuzune birakilmasiyla adimlar hafif hafif one atiliyor, tekrar durulup birkac adim daha yaklasiliyor start noktasina. Dur kalk seklinde acemi sofor gibi biraz daha yaklasiyoruz start balonuna. Ondeki elit atletler ilk kilometreyi gecmis bile olabilir. Adimlar daha siklasip start tag'inin altindan gecince herkes kolundaki saatin start dugmesine basiyor. Zaman olcen sistemin bip sesleri hoperlordan gelen muzik sesini dahi bastiriyor.

8 seritlik yolda yaydan cikan oklar start noktasindan uzaklasmaya basliyor. Blok blok start alanlar, sirayla ayni sekilde one dogru daha uzun ve hizli adimlarla atiliyor. Aylar suren antrenmanlarda biriktirilen enerji, tecrube, basarma istegi birkac saat surecek kosu icin bosaltilmaya baslaniyor.

500m sonra maratonun en guzel noktalarindan biri olan, Grosser Stern (Buyuk Yildiz) anitini, sagdan ve soldan bir cemberin yarisini cizercesine gecip tekrar birleserek geciyoruz. Berlin maratonu reklamlarinda, bu bolumun helikopterden cekimini izlemek bile, bu organizasuyonda yer almayi istemek icin yeterince cezbedici. Gecen 4 maraton, 4 aylik antrenman doneminde gecen, onlarca antrenman ve sayisiz kosulardan edinigim tecrube dogrultusunda, yavas baslayip, sonrasinda hizlanmak planim. Gecen sene ayni parkurda yapamadigim, 3:40:00 altinda kosmak. Nabzi 160 uzerine cikarmadan, once kalbi sonra kaslari uzmeden beni hedefe ulastiracak diye hesapliyorum.  Bu sene hesap carsiya uysun artik. Bir daha yaz sicaklarinda sahil yolunu kartal, pendik git gelleriyle arsinlamak icin ne motivasyon kalir ne de enerji.

1, 2, 3 derken ilk 5K'yi 26:30 gibi yeterince yavas bir surede geciyorum, nabiz 155 civarlarinda seyrediyor. Simdilik isler yolunda. Bir eczane onundeki termometre 14C diyor. Daha ne olsun, hava acik ama sicaklik dusuk oldugundan, kosmak icin ortam sahane denebilir. Su istasyonlari ayni hengame, daha ilk istasyonda bile yuruyerek gecenler var. 50-100m uzunlukdaki su istasyonlarinin en sonundan capraz girip cikarak su almak en mantikli taktik gibi.

Mavi cizgiyi takip et
5, 6, 7 derken ikinci 5K'yi 26:00 dakikada, ilk 10K'yi 52:25'de, HR ortalama 158'le ideal durumda geciyorum. Oh ne ala, boyle kosmak guzel ve kola ama hedef 3 saat 40 dakika altina inmek ise artik biraz hizlanmak gerekiyor. Maratonun bu mesafelerinde ikinci yarida ne olabilecegini kestirmek zor ama ilk yarida kazanilacak birkac dakika, ikinci yarida hovardaca harcanabilir. 5:20 ortalama pace ile gecilen 10K sonrasi tempoyu artirip, 5:00 civarina cekiyorum. Ilk kilometreler ipin ucu biraz kacip 4:40'lar gorulse bile,  cevreden gelen gazlamalar ya da kalabalik gruplardan uzaklasmak adina yapilan bu hizlar uzun sure devam ettirilmezlerse cok da sorun degil.

12-13K'da Alexander Platz'da arenaya girercesine gecilen kalabalik icinden Nesli, Yasemin ve Emine Gungor diye bagirdiginda tam geciyorum onlari sag tarafdan. Artik arkamdalarken selamlayabiliyorum. Bu sene bizimde destekcilerimiz var ne de olsa.

Nesli'nin objektifinden, Alexander Platz'da koseyi donerken
10'dan itibaren oturtulan 5:00 pace ile kilometreler su gibi akiyor. Her 35-40 dakikada bir jel, hemen her su istasyonundan birkac yudum su almaya calisiyorum. Bir kac defa bir muz parcasini elime alip uzunca bir sure kucuk isiriklarla eglencelik diye tuketiyorum. Bu arada HR 160 ustune hafif hafif cikiyor tedirgin edercesine. Tecrubeye gore HR 165 civari 10-15K kostugumda laktik asit uretimi baslayip, sonrasinda istemeden yavaslayip tum planlarin suya dusmesini yasadigimi her an asnimsiyorum.

Herseye ragmen risk almaktan, limitleri zorlamaktan baska secenek yok. 3uncu ve 4uncu 5K'yi da 25:00 civarinda gecerek hedeflenen maraton temposuna cikmis oluyorum.

Hedefe ulasmak icin bu tempoyu birakmamam lazim. 21.1K, maratonun ilk yarisi 01:48:24 ile geciliyor. Buraya kadar hersey guzel , kalan ikinci yarida kader belli olacak her maratonda oldugu gibi. 23K'da iken 3:30 pacer'larindan biri sol yanimdan, tepesinde sari balonuyla merhaba diyor. Demiyorda ben oyle hissediyorum. Gecen sene beni yari yolda birakan bunlardi iste, diye geciyor icimden. Bu sefer yagma yok, yapistim yakana diyerek hemen omuz hizasinda takiliyorum gruba. Yolun en solundan ondekileri yararcasina ilerliyor grup, ne hosuma gidiyor bir bilseniz. Tempo biraz daha artip, 4:55-5:00 olarak geciyor. Pacer onde askerler onde surekli geciyor onune cikan kosuculari. Grubun  kenarinda kalinca yavas gidenlere takilmadan gecmeye calismak biraz yorsa da hayli keyifli oluyor. Devam ediyorum bu grupla, su istasyonlarina capraz girip cikma gerekliliginden biraz uzaklassam da tekrar yakalamak zor olmuyor.

Bu arada nabiz 165'leride gecip 170'leri saymaya basliyor ama kaslara gelen bir uyari henuz yok. Ancak maraton kosarken yasanan ve hep duyulan kaygi, bu gidis acaba 30'dan, 32'den, 35'den sonra  sorun olusturabilir mi? Ne de olsa 35K'da iken bile hala 7K kosmak gerekiyor ki dusuk tempo ile kosulan 7K, geride birakilan 35K zamanini toplamda kotulestirebiliyor.

25:00 ile gecilen 3. ve 4. 5K'lardan sonra 5. 6. 5K'larda, saat gibi yaklasik 25:00 ile geciliyor. 30K 2:33:14 ile gecilince hemen hesap yapiyorum. Nabiz 170'lerde, olmasi gerekenden yuksek. Kalan mesafe 12K. 3:40:00 altina inebilmek icin yaklasik 1:07:00 var. Bu tempoda kalan 12K 1 saatte kosulur ama bu tempoyu surdurmekde guc olabilir. Hala 3:30 pacer'la gidebiliyorsam demek buraya kadar cabime birseyler koyabilmisim. Bir sure daha gidebilecek gucum de var ise neden kendimi durdurayim. Yolun sag ve solundakilerde zaten oyle diyor "hadi, kos, kosun, yaparsiniz, az kaldi"

35K'ya kadar ancak takip edebiliyorum pacer'lari, nabiz 175'lere dayanip, hooooop demeye baslasa da, ben hedefin 3:40 altini cepteki 5 dakiak ile zaten garantiye almisim. kalan 7K'da hayal kirikligi yasamamak adina biraz yavaslamanin daha mantikli oldugu kararini veriyorum ya da yorulan beden, kaslar ve beyin hep bir olup beni de buna ikna ediyor.  7. 5K'yi da 25:00 ile gecip yavasliyorum. pacer giderek benden uzaklassa da hala su gibi akan bir grup icindeyim. Gecen seneden parkuru biliyorum, saga sola donusler, uzun gidisler.

Km 41, kaldi bir tik finish'e
8. 5K'yi 26:30'la gecip 40K'yi 3:25:03 ile gecerken keyfime diyecek yok. Kalan 2K'yi surunerek bile gitsem hedefime ulasiyorum. Daha dun onunde fotograf cektirdigimiz 41K tabelasina surda ne kaldi ki? Onu gectikden sonra bir sag bir sol ile Brandenbur Tor duzulugune cikip, artik kalan son enerjiyi de bosaltmakdan baska ne kaliyor geriye? Cevreden gelen alkislara, bagirti, cagirti, sevgi gosterilerine daha icten tepki verebilirim artik. Bekledikleri kisi benim. Onca yolu var gucumle kosup gelmisken kim boyle hissetmeme engel olabilir, bunu bana fazla gorebilir.

Brandenbur Tor altindan 42K'yi da gectikden sonra hoperlordan konusan spikerin, sol tarafimizdaki tribunlerde oturan seyircilere susun dedigini anliyorum. Bir sessizlik sanki onlerinde biz yokuzda bosluga bakiyorlar ama biz cosku istiyoruz, finish'e geldik artik. Saatlerdir kosuyoruz, alkisi hakediyoruz ama. Spiker haydi simdi diyince, yuzlerce seyirciden patlayan alkis ve islik sesleri oyle bir cosku veriyorki, kendimi tutamayip finishe dogru ellerimi havaya kaldirip var gucumle bagiriyorum bu sefer basardigimi. Finish'i gecerken 3:36 kusur'u okuyorum saatimde. Hala guclu hissediyorum kendimi, 1,5 sene once Antalya'da kostugum ilk maraton kadar keyifliyim. Gecen 4 ay sure zarfinda yaklasik 110 antrenmanda, yapilan 1000km'eden fazla yolun, bunun icin gosterilen sabir, harcanan zamanin karsiligini alabilmis olmak, bu cabanin bosa gitmedigini bilmek. Iste bu butun yorgunlugu alip onumuzdeki kosulara beni daha guclu ve guvenle tasiyan.

Maraton oncesi hazirlik
Maraton Fuar'indan
Finish sonrasi hep beraber

GARMIN DATA

Don gel Berlin'i
Rota Google Harita ustunde
Rota klasik harita ustunde
Pace, Elevation ve HR


Sertifika
Geoffrey Mutai (2012 Berlin Maraton birincisi, 02:04:15) imzali sertifikam