Biz kosucular icin beklenen gun geldi, 27 Mayis 2012. 3. Cayirova Kosusu'nda bu sene ilk defa yari maraton da kosulacak. Her sene katildigim, gecen 2 sene sonrasinda daha populer olan ve geleneksel hale gelen kosunun ilkinde 10K kostugumuzda, 5K donusune kadar bitmek bilmeyen tirmanis hepimize aci bir surpriz olmustu. 3. senede yeni yari maraton parkuruna girecek olsamda beni neyin bekledigini cok iyi biliyorum.
Hayli yuksek kayit yapilmis durumda kosu icin. Kosuyu duzenleyen Cayirova belediyesinin, bolgede yasayan kosucularin kurdugu CAGET grubunun, kosuya, kosuculara verdigi destege, samimiyete, ozveriye karsi, biz kosucularin bir nevi tesekkuru bu ilgi ve katilim.
3K Start
Sabah 7.30'dan itibaren kaynamaya basliyor start alani. Kosu sabahi sorun yasamamak icin gogus numaralari dunden alinmisti ancak bu sabahda yogunluga ragmen organizasyon guzel calisiyor. Sorunsuz aliniyor icinde tshirt, gogus numarasi ve cip olan cantalar. Turkiye'nin her yanindan otobus dolusu sporcu gelmis, Trabzon, Urfa, Izmir, Bursa benim gorebildiklerim. Istanbul Kocaeli zaten burda. Takip takistirip, hava sicak olsa da isinmaya geciyoruz. Saka bir yana yaris oncesi kaslari isindirmak, vucudu hazirlamak, yaris performansini artirmak, sakatlanma riskine karsi yapilmasi gereken en onemli sey.
Start icin elit atletler arkasinda sabirsizlikla bekleyen grubun en arkasinda hem sohbet ediyor hem de esnetmelere devam ediyoruz. Planlanandan 15 dakika sonra patliyor tabanca. En arkadan gec baslayip, ilk kilometrede olusan yigilmadan kurtulmak daha mantikli gelmis olsa da 400-500m sonra seyircilerin yogunlugundan daralan sokakda kalabalik kosucu grubundan kacilamiyor. 10'lu yaslarda yuzlerce cocuk, abi ve ablalarini cigliklar icinde ugurluyor sehir merkezinden kiyi mahallelere dogru.
10K ve Yari Maraton Kosuculari
Start
Start'da hemen sonra yaklasik 1K tasla doseli Fatih caddesinde kosmak daha fazla efor istedigi gibi dusme riskide tasiyor. Baslangic sonrasi hafif rampa, finishe gelirken tempolu inis olabilecek. Kalabalik o kadar yogun ki her iki tarafdaki kaldirimdan daha tempolu gidenler de var. Taslik yol bitince dik inis donuste bircok kosucuyu surundurecek, "o neydi beeee" dedirtecek.
Cayirova'da sele kapildim
Bu llk dik inisle daha genisleyen yola dagilinca herkesin etrafi biraz daha aciliyor, nefes aliyoruz. Artik genis asfalt yolda cizilmis 10K icin mavi, YM icin kirmizi cizgiyi herkes kendi temposuna gore takip edecek. Gecen iki senede kosulan Cayirova 10K tecrubesiyle cokda zorlamadan, birazdan baslayacak tirmanmaya hazirliyorum kendimi. Genelde yaptigim hizli baslama hatasini kirmaya calisiyorum ayrica. Sehir merkezi terkedilince golgede azaliyor ve gunesin sicakliginida hissetmeye basliyoruz.
5K donuse kadar gunes altinda tirmanarak kosuyoruz, 21K donenlerden ilk Erkal'i sonra Galip'i goruyorum. Olmalari gerektikleri yerdeler. Birazdan Ozgur Pala geliyor arkasindan Faruk Aykan. Birini yakalayabilirsem beraber kosabiliriz diye geciyor icimden. Birlikte gideriz dedigimiz Alptekin Baskir'i ise start'da kaybettim. 5K donus 26:30. Cogunlukla tirmanildigi dusunulurse gayet iyi. Gecen seneki 10K'lardan biraz hizli ama o gunden bu gune 2000K daha antrenman yapildi.
Yaklasik 5.7K'da 10K kosanlardan saga donerek ayriliyoruz. Onlar tirmanisi bitirmis sehir merkezine dogru salinmanin keyfinde. Bu noktadan itibaren yeni eklenen yari maraton rotasi benim icinde yeni. Yari maraton rotasina ayrildikdan sonra (Ragip Demirkol Bulvari) tekrar tirmanmaya basliyoruz. Egim cok dik degil ama tirmanma mesafesi uzun, cok uzulmeden 5:15 min/km tempoyla rahatca cikabiliyorum. Tirmanis sirasinda yanina geldigim arkadas "seni bekliyordum" diyince donuyorum ve Ozgur oldugunu ancak anliyorum. Birlikte kosmaya basliyoruz, birazdan Faruk'u yakaliyoruz, o bize takilamiyor. Tirmanis bitip onumuzu daha iyi gorunce yaklasik 1,5-2K boyunca, once inen sonra tekrar tirmanan onumuzde kosanlari goruyoruz. Yola dagilmis rengarenk kosanlar keyf veren bir goruntu olusturuyor onumuzde ama tekrar tirmanacagimizi gormek kaygilandiriyor. Tempolu inip tekrar tirmanmaya gecince aslinda egimin cokda zorlayici olmadigini farkediyoruz. O tirmanisda bitip sonrasindaki dik inisin, donuste cikisi olacagi kaygilandiriyor bu kez. Insekde ciksakda hep ayni ruh hali sonucda. Bu YM bitecek ama kalan mesafeyi planlamak, dusunmek, kosarken en cok kafayi kurcalayan sey nasilsa.
Cayirova'nin kenar mahallelerindeyiz, biraz ilerisi TEM, site yapisinda kurulmus blok evler ve atrepolar kapatmis buralari. Arada hala bos kalan arazilere baksada, o arada istedigi gibi birsey bulamiyor Ozgur.
Tempolu inerken YM donusleride basliyor, onde 2 Turk, arkalarinda siyahi bir kosucu, aralarinda 100-200m mesafeyle kosuyor. Sakatlik olmazsa bu sekilde biter gibi. Sonra tanidiklar gelmeye basliyor, Tayfun, Ultraci Bahadir ve Aykut, Erkal, Galip derken 10K'daki su istasyonunun biraz ilerisinde 11,2K'dan bizde donuyor ve inisin cikisina geciyoruz. 13K'daki su istasyonuna kadar geldigim Ozgur biraz geride kaliyor ama ara sira omzumdan geri baktigimda hemen arkamda oldugunu farkediyorum.
Onumde 15K'ya kadar surecek 2K'lik tirmanis iyi kosulursa sonrasi hep inis. Ekstra yiyecek almasamda rahat cikabiliyorum uzun rampayi. Nabzi cok da zorlamadan 5:10-5:15 civari cikip, en yuksek noktadan sonra pergelleri aciyorum artik. Gunese ve terlemeye ragmen, her kilometrede bipleyip, son km'yi kac dakikayla gectigimi soyleyen saatime baktikca hayli keyifleniyorum. Oraya kadar da iyi bir zamanla gelmisim zaten, keyfim bir kat daha artiyor. 4:30-4:40'lar YM'in son ceyregi icin gayet iyi. Eh iniyor olmanin etkiside var ama onumde kosanlardan daha tempolu gidiyor olmak motivasyonumu da artiriyor.
Ozgur bir tik arkamda, ayni tempoyla kostugumuz tanimadigim arkadaslar oluyor ama bazan onlar yokusda yavasliyor, sonra inerken ya da duzde daha hizli kosuyor. Bu sekilde ayni kisilerle aradaki mesafe 20-30 metreyi gecmeyecek sekilde ya onde ya arkada kalarak uzun sure devam ediyor. Tanisilmasa da motive edici konusmalar geciyor aramizda. Benden yasli olup yetismeye calistigim babalara ayri saygiyla yaklasiyorum, ben onlari onlar beni geciyor derken sehrin icine girip 20K'daki kisa ama dik yokusa gelince akla kara belli oluyor. Cok kisiyi yurumeye zorlayan bu yokusda, tepeye dogru odaklanip hafif tempoyla birakmadan tirmaniyorum. Tepeye varinca abilerden takdir aliyorum.
Kaldi 1K, hoydaaaaa
Kaldi geriye 1K, Fatih caddesinin tasli yolunda, kirmizi mavi cizgilerin tam ustunde, son cikilan yokusun agirligiyla tempo tutmaya calisiyorum. Finish gorunuyor artik ve yaklastikca motive edenler de artiyor, adimlar giderek uzuyor, bacaklar kalcaya daha yaklasiyor, daha cok benzeniyor bir kosucuya, kalp gumlese de, terler agzin gozun icine girsede birazdan huzura erilecek, birakmadan asiliyorum son metrelere.
Son metreler
Zorlu ama cok keyifli yari maraton 1 saat 46 dakika ile bitiyor, parkur manzarasi olmasa da inisler cikislar donusler keyifliydi. Bundan sonrasi sen nasil kostun , ben nasil kostum, tepeyi astim, asamadim, duzde huzura erdim, yedim yemedim, ictim ictim terledim muhabbetleri... taaa ki bir sonraki kosuya kadar.
Kalbi Ege'de kalanlar, ada cazibesi, organizasyonun kalitesi derken Turkiye'nin bircok sehrindeki sporcular icin hem sehirden kacis hem de guzel bir hafta sonu secenegi sunan 2. Bozcaada 10K ve YM kosusu, gecen senekinden daha yogun ilgi topladi.
Parkurun ve hava sartlarinin zorlugu gecen sene tecrube edilmis olmasina ragmen Yaris Takvimi ve Bozcaada Belediyesi onculugunde yuzlerce kosucu ve destekcileri adaya akin etti. Her iki mesafede yaklasik 1000 kisi kosarken, bir o kadar ziyaretci ve organizasyon calisani adayi senlendirdi.
Ogleden sonra 14:20'de gunes altinda baslayan kosu 45 dakika sonra bulutlanan havayla herkesin hizini artirabilmesini sagladi. Akvaryum Koyu ve Ayazma Plaji rampalarini asmak hemen herkesi zorlasada, sonrasinda daha duz olan parkurda uzum baglari arasinda kosmak hayli keyifli oldu, bi de yagmur yagsaydi sahane olacakti.
Yari Maraton Rota
Bozcaada Jandarma onunde verilen start sonrasi, 10K kosanlar sehir merkezinde bitirmek uzere yaklasik 4,5K'da ayni yolu geri donerken, Yari Maraton kosanlar adanin yarisindan fazlasini daire seklinde donerek 21.1K'yi tamamladi.
Ozellikle ilk 13-14K'daki inis cikislar, klasik asfalt kosularinda gorulen ya da beklenen dengeli tempo tutulmasina engel oluyor. Bu da dogal olarak kosucuyu yorup kosuyu daha zor hale getiriyor. Yokuslarin uzun, inislerin kisa ve dik olmasi, tirmanirken kaybedilen zamanin iniste kazanilmasina da engel oluyor. Yokuslari yavas cikip, duz kisimlarda normalden daha tempolu kosarak, yaklasik 325m yukseklik kazanimi olan parkuru 1 saat 52 dakika'da bitirebildim. Yari Maraton icin iyi bir zaman olmasada baslangicdan parkurun 2/3'une kadar olan inis cikislar sonrasi, finish'e kadar tempolu, guclu ve istekli kosabilmis olmam kendi adima kosunun en tatmin edici tarafiydi.
Haftalar once planlanan 2. Bozcaada Maratonu'na motorlarla seyahat icin hazirlanan ekipten, Gungor C, Fevzi, Gokcen ve Sadettin 11 Mayis sabahi 06.30'da Baglarbasi'nda bulusur. Asil amac buradan yola cikmak olsada Gungor A ve Fehmi Uskudar'da beklemektedir. Ara yollardan Uskudar'a inilip ekip tamamlandikdan sonra 07.00 gibi kervan kurulur. Tekirdag-Kesan-Canakkale uzeri Bozcaada'ya gecmek icin 14.00'deki Bozcaada feribotu yakalanmaya calisilacaktir.
Istanbul-Bozcaada Gidis Rotasi 410km
Sadettin, Honda Transalp 650
Gokcen, Honda Silverwing - Fevzi, BMW GS 1150 Adventure
Gungor C, Suzuki V Strom DL 650
Uskudar'dan cikilip, Beylerbeyi'nde 1. kopru trafigine girilince, 2. kopruye donmek daha mantikli gorunur. Tekrar sahile inilir. Cengelkoy'den gecerken duyumsanan borek kokulari, ekibe borek ve pogacalarla Cinaralti'nda ilk molasini verdirir. Hava kapalidir. Gri gokyuzu altinda bogaz manzarali kahvalti sonrasi ekip tekrar yola koyulur.
Bismillah demeden Cengelkoy'de ilk mola
Kavacik Kavsagi'ndan cokda yogun olmayan 2. kopru gecilerek Mahmutbey giselerine kadar sorunsuz gidilir. OGS KGS gecisleri sonrasi konvoy otoyola dizilir. Henuz Fehmi'nin uyarilarini almayan ekip duzenli bir konvoy olmakdan ote, sirayi surekli bozan ilkokul cocuklari gibi yola dagilmistir. Kisa surede Tekirdag cikisindan Marmara Ereglisi'ne gecilip, cevreyolundan Tekirdag gecilir. Ekip yorulmustur. Yol boyunca motor ustunde yana acilan ayaklar, one egilmeler, ayaga kalkmalar, bacak ve omuzlardaki kasilmalara cozum olmamis ikinci mola Tekirdag cikisi verilmistir.
Fehmi, BMW F800 (en solda, onu herkes tanisa da)
Gungor A, BMW GS1200 (soldan 2.)
Tekirdag cikisi ilk mola
Caylar icilir, ilk defa tanisanlar birbirini ilk sorularla agirligini tartmaya calisir. Turist otobuslerinden inenlerle fotograf cektiren ekip, sirayla yola cikmaya baslar. En son yola koyulan Fevzi ve Gungor C ondeki grubu yakalamak icin gaz acar. Fevzi'nin deyimiyle yardirarak Kesan'a dogru giden ikili bir turlu ondeki grubu yakalayamaz. Cunku grup onde degil arkadadir. Mola verilen yerde benzin takviyesi icin otobuslerin arkasindaki pompalara yanasilmistir. Ikili motorlari saga cekip firsattan istifade birkac foto ceker.
Tekirdag cikisi
Fevzi GPS uzerinde telefonla konusurken
Gungor C motoruyla
Tekirdag cikisi verilen molada kamerasini ayarlayan Gungor C kisa bir video cekimi yapar, bu sirada ileri geri giderek konvoy duzenini iyiden bozar
Yola devam eden ekip Kesan uzerinden Canakkale'ye doner. Ilk radar kontrolunu Gokcen'in onden kontrollu gidisiyle Gelibolu girisinde atlatir. Kisa sure sonrada benzinlikde ucuncu molasini verir. Yemekler cok leziz gorunmesede acikan ekip ogle yemegini burda yemeye karar verir. Henuz 300 km yol alinmis ancak saat 12.00'yi gecmistir.
Gelibolu Ogle yemegi molasi
Gelen telefonda Geyikli-Bozcaada 14.00 feribotunun, 13.00'e alindigi ogrenilince zaten kasmayan ekibin daha fazla kasmadan 17.00 feribotuyla Bozcaada'ya gecmesinden baska sans kalmamistir. Ogle yemegi sirasinda Fehmi konvoy adabindan bahseder. Ozellikle Sadettin'in cizdigi 8'lerden dem vurur.
Mola sonrasi Sadettin ve Fevzi Cuma namazi icin Gelibolu'ya girer. Ekibin kalani Eceabat feribot iskelesine gidip, onlari deniz manzarasiyla beklemenin daha mantikli oldugunu dusunur. Gungor A, Gungor C, Fehmi ve Gokcen Eceabat'a vardiklarinda Canakkale feribotu kalkmis bir sonraki feribot 1 saat sonra 14.00'dedir. Kilitbahir-Canakkale feribotlari ise ceyreklerde olmak uzere her yarim saatte birdir. Hemen bir hesap yapilir ama Fevzi ve Sadettin'in ne zaman gelebilecegi hesaplari bir Eceabat 14.00 feribotuna bir Kilitbahir'e dondurur.
Eceabat iskelesi
Evraklar lutfen !!
O sirada iskeleye gelen trafik ekipleri cokda supheli gorunmeyen ekibe, motorsikletli kontrolu kontenjanlarini doldurmak amacli, "bu motorlarin sahibi kim, evraklarini gorelim.... hepsinin" der. Ehliyetler cikarilir, herbiri tek tek polis kayitlarina girer. Sonra polis ekibiyle, al takke ver kulah koyu bir muhabbete baslanir. Bu arada Eceabat virajlarinda yatarak gelen Fevzi ve Sadettin telefonla aranir, ha geldi ha gelecekler diye hangi feribotla Canakkale'ye gecelim hesabi surekli yenilenir.
14.00 Eceabat-Canakkale feribotunun kalkmasina 5 dakika kala gelirler, hemen biletler alinir feribota girilir. Sicak hava ekibi terletmis, hemen ceketler kasklar atilarak bir cay daha icelim diyerek yukari cikilmistir.
Eceabat-Canakkale Feribotunda
Canakkale'ye teker koyan ekip, buradan durmaksizin Geyikli'ye gecelim planina ragmen Canakkale cikisi yine benzin molasi vermek zorunda kalmistir. Benzinlikden yol tarifi alinir. Cok kalmamistir. Ilerideki benzinlikden saga Geyikli'ye donulup, Bozcaada tabelalari takip edilecektir. Oylede yapilir. Yolu bildigini dusunen Gungor C one atilir ve Bozcaada tabelasindan saga dalar. Buradan sonra yol dar ve virajlidir. Nihayet motor surmenin keyfine varilir. Saga sola cikisi gorulmeyen virajlara kontrollu yatilir kalkilir. Kisa surede feribot iskelesi gorunur, otomobil kuyrugu gecilerek motorlar en one cekilir. Fevzi ve Gokcen arkada kalmis yolu biraz uzatarak birazdan gelecektir. Biletler alinir. Motor basina cift yon 18 TL'dir. Bu arada kafede yorgunluk birasi icilirken feribot yanasir, harala gurele Geyikli-Bozcaada feribotuna binilir.
Geyikli-Bozcaada Feribotu
06.30'da Istanbul Baglarbasi'nda bulusan ekip aksam 17.30 gibi, 11 saatte 410km yol katederek Bozcaada'ya nihayet varmistir. Bereket yol kisadirda geceye varmadan hedefe ulasilmistir.
Ekip gun batmadan Bozcaada'da
2. Bozcaada 10K ve Yari Maraton'unda kosacak ekip uyeleri, gogus numaralarini ve cantalarini alarak cadir kurulacak yer olarak kararlastirilan Ada Camping'e gecer.
Gogus numaralarini alin
Ekibin kosan uyeleri, Sadettin, Gungor A, Gungor C
Sadece Fevzi bungalow'da kalmayi tercih etmis, ekibin diger uyeleri kisa surede cadirlari yan yana kurmustur. Cadirlari bu kadar yakin kurmus olmanin buyuk bir hata oldugu gece uykuya gecildiginde anlasilir. Ortada Gungor A ile cadiri paylasan Fehmi, ilk geceyi kampda kalan hemen herkese zehir eder. Adam egzosu delik F800 gibi horlamakda, ustune gaz cikarmakda, Gungor A'nin durtmelerini bile umursamamaktadir. Her nasilsa Sadettin ve Gokcen, Gungor A ve Gungor C gibi bu gurultuyu duymamis, 2. gecede ayni duzende uyumustur. Ancak Gungor A Fevzi'nin bungalow'a, Gungor C ise uzaktaki bir cadira siginarak en azindan bir gece olsun kus civiltilari icinde uyuyabilmistir.
Ada Camping-Bozcaada
Ikinci gun Gungor A ve Sadettin 10K, Gungor C yari maraton kosarken, Fehmi biralari devirmis, Fevzi ve Gokcen kamp onunde guneslenip kosanlara destek vermistir.
Ekip kampdan feribota kisa zamanda ulasir ve gunesli Bozcaada sabahinda feribota yerlesir. Sabahin ilk kahvaltisi cay ve kasarli tost seklinde feribotta yapilir.
Bozcaada-Geyikli Feribotu
Geyikli'ye inip yol plani yapilirken, bi tuvalete gidip geleyim diyen Sadettin 15 dakika sonra gelir. Belliki donusde gelis gibi hizli olacaktir. GPS'i olan Fehmi ve Fevzi ayni rotadan farkli kilometre hesabiyla kafalari karistirir ama Ezine-Can-Bandirma-Bursa uzeri feribotla Istanbul'a ulasmak planlanir.
4km mesafede benzin icin durulan Geyikli'de, ikinci kahvalti icin Geyikli Doner Evi secilir. Eyvah Eyvah Koy kahvaltisi edilecektir. Geyikli Canakkale midibus'u ve agaclarin golgesinde mekana oturulunca etrafdaki herkes hosgeldiniz diyerek ekibi bagrina basar.
Masa donatilir hemen. Ezine peyniri, zeytin cesitleri, sogus domates, tereyag, kaymak, bal, sahanda yumurta, koy ekmegi, buyuk caylar. Feribotta tost yenmis olsada ekip hucum eder bu istah acici manzara karsisinda. Hani yol olmasa uzun bi pazar kahvaltisi edilecek ortam ve muhabbet vardir. Eyvah Eyvah kahvaltisina kelle basi 10 TL odeyen ekip, karni tok deposu dolu yola koyulur.
Ezine'den peynir alinarak, Bayramic istikametine donulur. Ekip Fehmi onculugunde ilerlemektedir. Bayramic sonrasi inisli cikisli virajli yolda, akrasina bakmadan giden Fehmi abilerinin arkasinda tutunulmaya calisilsa da, Gokcen ve onu yalniz birakmak istemeyen Fevzi bir sure sonra ondeki ekipden kopar. Allah ne verdiyse giden Fehmi Biga'da kontak kapatir ve arkadakileri de bekleyelim der. Durmusken cay, soda icilir.
Tekrar, tam ekip halinde gayet duzenli yol alan ekip Bandirma'ya gelmeden trafik polisi tarafindan durdurulur. Allah radara girdik, acaba arac nerdeydi diye dusunen ekip, burada da motorsikletli kontrol kontenjanini doldurmak icin durdurulmustur. Herkes bir oh ceker. Kayitlar verilir, Sadettin 35 kayitli puanla 1., Gungor C 20 puanla ikinci olur. Digerleri 0 puanla sinifta kalir.
Simdi ilk hedef, Fevzi'nin tavsiyesiyle Tirilye'de balik yemektir. Bursa anayoldan Zeytinbagi'na sapilarak ara yoldan kivrila kivrila, motor surmenin keyfiyle Tirilye'ye ulasildiginda hava kapali, gokyuzu gri bulutlarla kaplidir. Yagmur yagdim yagacagim derken yagmurluklar kolaya cikarilir.
Tirilye Limanda balik-ekmek molasinda
Balik ekmekden bir yiyen bir daha yer. Hazir limanda iken yelkenlilerden bir daha bahsedilir. Bir sonraki takintinin yelkenli olacagi bellidirde ortak sayisi henuz tutturulamamistir.
Karni bir kez daha doyan ekip, once sahil yoluna sonra anayola Bursa'ya dogru doner. Bursa cevreyolunda gaz acan ekip sinirlari zorlayinca kisa surede Bursa cevreyolu biter ve Gemlik'e dogru donulur.
Gemlik'e varinca denizi goren ekip elbette sasirmaz cunku buradan daha once defalarca gecmistir. Gungor C her gectiginde ugradigi Zeytinci Amca'dan zeytin stokunu tamamlar.
Harala gurele Yalova'ya inen ekip buradan Pendik feribotu kuyruguna girer. Onden varan Fevzi herkese bir bilet kestirir. Motor basina 33 TL'dir. Motorlar siraya cekildiginde birde ne gorulur. Honda'nin yeni modeli Cross Tourer (VFR 1200 X) orda tek basina durmaktadir. Ekipden Sadettin agzi sulanarak bakar ve arkadaslarina "iste bu der".
Honda Cross Tourer VFR 1200 X
Yalova-Pendik feribotunun en onune motorlari ceken ekip, birde burdaki cayin tadina bakar. Alacak verecekler halledilir, hesaplar kapatilir, helallesilir. Yarisi ilk defa tanisan ekip, hos bir harmoni yakalamis, yorgunlugu cabasi, keyifli bir 3 gun gecirmistir. Gidisde oldugu gibi, donusude 11 saatte alan ekip bu alanda bir rekor kirar. Anilari tekrar tazelemek uzere, Pendik sahilden evli evine, koylu koyune seklinde dagilinir.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
