17 Ocak 2013 Perşembe

velosipet ile bir cevelan

Sene 1890, II. Abdulhamit donemi, Osmanli Imparatorlugu dagilma surecindedir. Doguda Rus savasi biteli 10 yili ancak gecmis, batida Yunan ile gerginlikler vardir. Hemen her cephede siyasal, ekonomik sorunlarin yasandigi, 600 yillik imparatorlugun parcalandigi, yoklugun kitligin yasandigi zamanlarda gazeteci olan Ahmet Tevfik ve kimligi kesin belli olmayan bir arkadasi velosipet ile bir cevelana cikar. Yani bisikletle seyahata cikar.

Ahmet Tevfik'in arkadasi 2 haftalik velosipet egitimi alarak, dolayisiyla acemi haliyle, Galata rihtimindan Mudanya'ya vapurla gecerek seyahate baslarlar. Rota Bursa ve civarini velosipet ile turlamaktir. Ahmet Tevfik seyahat oncesi tum rotayi calismis, ugranilacak, gezilecek, konaklanacak yerleri planlanmistir. Mudanya'dan, Bursa'ya, sonrasinda Aksu, Inegol, Yenisehir dolasilarak tekrar Bursa'ya donulur ve Istanbul'a yine Mudanya'dan vapurla gecilir.

Aylardan Temmuz'dur. Tum seyahat gunes altinda sicak gecen gunlerde yapilir. Icilebilir su konusunda hayli hassas olan Ahmet Tevfik bu yuzden hicbir cesmeyi, su kaynagini ya da serinligi kacirmaz. Tarihi yerleri, otelleri, mesire alanlarini, gazinolari, baglari bahceleri dogal guzellikleri, rota uzerindeki yollarin yapisini anlatir.


Seyahat cizelgesi
Seyahat bittikten uzun sure sonra, 1900  yilinda, Ahmet Tevfik bu seyahatini kitaplastirir. Gunumuz diline ise Cahit Karya ve Nezaket Ozdemir tarafindan cevrilmistir.
Orjinal kitap kapagi
O gunlerde velosipetin cok yaygin bir alet olmadigini bilen Ahmet Tevfik kitabin sonunda bir klavuz verir. Bisiklete nasil binilir, inilir, yokus asagi, yokus yukari nasil gidilir, fren nasil kullanilir ve butun bunlarin nasil ogrenilebilcegini anlatir.
Bu bolumden bazi kesitler:
... Bisiklete binen, bisiklete ciddi bir sevgiyle baglidir. Iste o sevgiyi egilimi ile ogrenir. Eger bu duygudan yoksun olursa, ogreninceye kadar cektigi sikintilari, doktugu terleri unutarak ondan zevk alamaz. Ogreninceye kadar dedik: evet velosipede binmeyi ogrenmek pek kolay taninmis ise de, oyle ayaklari yerden keserek, bisiklet ustundekini, ya da ustundeki bisikleti suruklercesine birkac kilometre gitmekle kuskusuz ogrenilemez. Tatli bir mesakkat, eglendirici bir yorgunluk hissedilmelidir. Jimnastik gibi sonucsuz ve yalniz beden gucunu artirmakla, kuvvetlendirilmekle kalmaz, zamaninda saatler alan yollari on dakika bir ceyrek icinde yorgunluk hissetmeden bitirir, tamamlayiverir.
Nedendir bilemem, velosipet sozu acildi mi onu uzatir giderim. izterim ki olabildigince ogrenilsin; bir yere bir mesireye gitmek isteildigi zaman, sozlesmeden, daima yolda birkac bisikletliye rastlansin. 
.... "Vucudunu dengede tut, on tekerlegin yonunu sasirma, dumeni iyi tut, ayakarini serbest birak, pedallar ustune gereginden fazla abanma, vucudunun ust bolumunu ayaklarina bagli tutma" uyarilari ile onu izlediginiz zaman arkadasinizin yavas yavas alistigini gorursunuz. Az cok iyi bicimde yurutmeye baslarsa siz de yoresinde dolasarak yol alirsiniz. Bu durum gercekten meraklidir. Yavrusunu ucuran kirlangic gibi hem anlatir, hem de yoresinde doner durursunuz. Eger kaza eseri dusecek olursa ondan daha cok siz telaslanirsiniz.
Cahit Karya cevirisi on kapak
Cahit Kayra cevirisi arka kapak
Nezaket Ozdemir cevirisi on kapak
Nezaket Ozdemir cevirisi arka kapak

Aydan Celik ve Ertan Aycetin bu seyahati tekrarlayarak "Seyyahlarin Izinde-Velosipet ile bir Cevelan" serisiyle belgesel haline de getirmis ve gorsel hale getirmistir. Ayrica bolge belediyelerinin destegi ile ayni rota 3 gunluk bir bisiklet turuyla da anilir.

achilles tendon

!!!   UYARI  !!!!
Yazi sonundaki cerrahi mudaheleyi gosteren resimler rahatsiz edebilir.


Aşil Tendonu

Yunan mitolojisinde Achilles, tanrica Thetis ve olumlu Peleus'un oglu, yari tanridir. Anne Thetis yari tanri olan ogluna olumsuzluk kazandirmak icin, olumsuzluk nehri Styx'de yikamasi, ancak suya elini degdirmemesi soylenir. Thetis oglunu sol topugundan suya batirarak yikar. 

Homeros'un Ilyada destaninda Yunan mitolojisinin en buyuk savascisi olan Achilles, efsaneye gore olecegini bile bile, Helen'i geri almak icin Truva savasina katilir ve tesadufen sol topugundan zehirli bir okla vurularak oldurulur. 

Bacagin baldir kaslarini topuga baglayan tendona Asil Tendon'u (Achilles Tendon) denir. Bu yuzden ayagin ust kas grubuna bagi saglayan en onemli parcalardandir. Ruanda soykiriminda Hutular, Tutsileri oldurmekten yorulup kacmamalari icin Asil tendonlarini kesmislerdir. 

Asil Tendon rahatsizliklari:
- bolgedeki sanci, sislik ya da duyarlilik,
- Ayagin kisitli hareket ettirilebilmesi,
- parmak ucunda yukselindiginde agri,
- sicrama veya kosma sirasinda hassasiyet, agri,
- en kotusu yirtilma olunca ayak yerden kalkmaz, parmaklar hareket ettirilemez.

Asil tendon agrisina, tendonda kismi yirtiklar sonucu olusan iltihaplanmalar neden olabilir. Asil Tendon iltihabi ani ve agir egzersiz hareketi, ani depar, ani durma, ani ziplama, yeterli isinmama, uzun suren yokus yukari kosular, tepe tirmanislari sebep olabilir.

Asil tendon kismi yirtilmalarda, antrenmanlara ara verip, tendonun az kullanildigi yuzme yapilmali, tendonu guclendirirci fizik tedavi uygulanmalidir. Tam yirtilma ise cerrahi mudahele ile 4-5 ay suren bir tedavi ile mumkundur. Ameliyat sonrasi yaklasik 2 ay ayak alcida kalir ve sonrasinda 2-3 ay boyunca tendonu guclendirici fizik tedavi uygulanir. Ciddi sikintili bir donemdir.

Tam yirtilma, Turkiye'de cok yaygin olan hali sahalarda isinmadan yapilan aktiviteler sirasinda cok sik rastlanir. 

Asagida fitness salonunda parke uzerinde ani hareketler yapan fitness hocamin tendon yirtilmasi sonucu gecirdigi operasyon fotograflarini onun izniyle veriyorum. Hayatini spor yaparak-yaptirarak kazanan, kaslari her gun hareket eden, sicak olan bir spor adami bunu yasayabiliyorsa, bizim gibi amator sporcularin dikkatini cekmek adina, cok da ic acici olmayan bu operasyonu gormek yararli olabilir.  





!!! Dikkat !!!
Asagida cerrahi mudaheleyi gosteren resimler rahatsiz edebilir. 



























16 Ocak 2013 Çarşamba

kosmak

Fransiz yazar Jean Echenoz'un 2008 yilinda cikan ve orjinal adi "Courir" olan kitabini, Mehmet Emin Ozcan "Kosmak" adiyla turkceye cevirdi ve ilk baskisi Ekim 2012'de yapildi.
On kapak
Kitap, ikinci dunya savasi sonlarindan baslayarak Cekoslavak atlet Emil Zatopek'in hayatini anlatiyor. O yillarda calistigi Bata ayakkabi fabrikasinda itilip kakilmasindan alip, hic istemeden basladigi spor hayatini, o donemde yasanan soguk savasin etkileriyle bu kisa kitapta ozetliyor.

Arka kapak
Kitabi elime aldigimda sayfalarini bir one bir arkaya cevirip, bu mudur dedim kendi kendime!!! Koskoca Zatopek, uzun mesafe kosu tarihi denince 50-60 yil sonra bile adindan soz ettiren bu babayi anlatmak bu kadarcik bir kitapla olur muymus? O ki 20. yuzyilin en buyuk atletlerinden biri unvanini almis ve butun bunlar 84 sayfalik bir kitapciga sigdirilmis. Ancak kitabi okumaya baslayinca akici dil oyle hizli surukluyor ki, o yillarda insan ustu bir hizla kosan Emil'e de boylesi daha cok yakismis diyebiliyor okuyucu. 

1922 yilinda, Cekoslavakya Koprivnice'de dogan Zatopek'in, ikinci dunya savasi yillarinda Alman zulmu ve sonrasinda gelen Rus baskisi hayatini da yonlendirir. Savas sonrasi Bata ayakkabi fabrikasinda, kendine verilen isleri yapamayip bir gorevden digerine atilirken, istemeye istemeye, zorla bir yarisa sokulur. Boylece baslayan uzun mesafe kosu hayati, takip eden yillarda once ulke, sonra dunya rekorlari ve dunya, olimpiyat madalyalarini, kendine dunya capinda bir un getirir, ta ki 1957 yilinda spor hayatini noktalayana kadar. Finlandiyali atlet Paavo Nurmi'yi ornek alan Emil, kendine has antrenman yontemleri gelistirir ve o gunlerde kimsede olmayan bir teknikle kosar. Yorgun oldugunda dinlenmek yerine, daha zor kosu antrenmanlari yapilmasi, yorulmaya baslarken son kursunlarinda atilarak temponun artirilmasi gerektigine inanan Emil, rekor kirdigi kosularin hemen hepsinde en hizli kostugu anlar, kosunun son kilometresi ya da son 400m'sidir. Yarislarda bir hizlanip bir yavaslayan Zatopek rakiplerini alt ust eder. Bazi 10.000m yarislarinda ikinciye 4 tur bindirdigi olmustur. Kosarken o gunlerde bilinenin aksine kollarini omuzlarina kadar sallar, kafasi saga sola yuvarlanir, yuz ifadesi ise iskence goren birini andirir. Yuz ifadesinin nedeni soruldugunda verdigi cevap "yaptigi isin jimnastik ya da artistik buz pateni olmadigidir". 



Emil Zatopek'in kirdigi onlarca rekor, kazandigi yarislar disinda kilometre tasi denebilecek, kendini tarihe "Emil the Terrible" ya da "Cek Lokomotifi" olarak yazdiran bazi onemli basarilari: 

1948, Londra Olimpiyat oyunlarinda 10.000m'de birinci olup altin madalya aldiginda, bu mesafede kostugu sadece ikinci yaristi.

1951, 20km'yi 1 saatin altinda kosan ilk atlet. En hizli kostugu kilometre en sonuncusudur.

1952, Helsinki Olimpiyat oyunlarinda 5.000, 10.000 ve Maraton dallarinda altin madalya kazanirken, Olimpiyatlardaki en uzun bu 3 mesafeyi 7 gun icinde kosmus, daha once hic denemedigi maratonu son dakika karariyla ve ilk defa Helsinki'de kosmustur. Daha ilginci, bu uc kosuda da Olimpiyat rekorunu kirmistir.

1954'de 10.000m'de 29 dakika barajini kiran ilk atlet.

Sporu biraktigi yillarda, Cekoslavak halkinin Rus baskisina karsi gosterdigi direnis sonrasi, Rusya askeri mudahele ile ulke yonetimini ele gecirir. Direnise destek veren Emil'den kendisine verilen askeri unvanlarin hepsi ve pasaportu geri alinir. Nukleer santralde radyoaktif parcaciklarin ruzgarda ucustugu en tehlikeli islerde calistirilir. 6 yil sonra onu daha da asagilamak icin copculuk gorevi verirlir ama bu ters teper. Herkes onu tanimaktadir, cop arabasinin arkasindan gulerek kosan Emil'i mahalle halki hergun alkislariyla karsilar. Bunun uzerine hemen bu isten alinip, Jeolog egitimi almis olan Emil'e kirsalda telefon diregi cukuru acilmasi gorevi verilir. Sonunda kendisine zorla imzalatilan belge ile affedilir ve Prag'da bir arsive atanir. Olsun der, yumusak basli Emil, arsivcilikten otesine layik degilmisim.



Kitaptan bazi kesitler de vereyimki,  istahiniz biraz daha artsin:

.........
Zaten spordan hic hazzetmez. Bos zamanlarinda aptalca top pesinde kosan kardeslerine ve arkadaslarina neredeyse kucumseyerek bakiyor. Bazen onu oynamaya zorladiklarinda, bedeni istemese de oyuna katiliyor, beceremiyor, kurallardan bir sey anlamiyor. Ilgileniyormus gibi davraniyor, top gelmesin diye baska yerlere bakiyor, zaten topun nereye gidecegini de bilmiyor. Ve eger sanssizlik sonucu top ayagina gelirse Emil ondan kurtulmak icin herhangi bir yone dogru, cogunlukla da kendi kalesine dogru, buyuk bir tekme savuruyor.

Iste boyle, Zlin yarisina Emil hic mi hic ilgi duymuyor, zorunda kaldigi icin, istemeye istemeye katiliyor, bu angaryadan elinden geldigince kaytarmaya calisiyor, ama bosuna. Her defasinda, yaris disi kalmak icin, depardan bir saat once ayak bileginde ya da dizinde aci veren bir yarayi one surup topallamaya basliyor, ama bosuna, doktorlari hic kandiramiyor. Yarisa girecek, sart. Iyi bari, giriyor. Emil'in sporu sevmemesinin bir baska nedeni de bedensel idmanlari bosuna zaman kaybi ve ozellikle de bosa masraf olarak gorup bunlardan hoslanmayan babasi: Emil bu huyunu ondan almis. Ornegin kosu, gercekten de daha berbat bir idman yoktur: kesinlikle bir ise yaramiyor, bununla da kalmiyor, diye belirtiyor Emil'in babasi, ayrica fazladan taban yamasi masrafi cikardigi icin aile butcesinde delik aciyor.
...........

...........
Birkac ay sonra Finlandiya'da yeniden kendi onbin metre rekorunu oyle yerle bir ediyor ki izleyiciler ilk sonuclar aciklandiginda inanamiyor ve agizlari acik kaliyor. Rekor derecesi ilan edildiginde hic yavaslamadan yirmi bes dakika suren bir cosku gosterisi kopuyor. Sessizlik saglandiginda Emil sanki hicbir sey olmamis gibi dortyuz metre kosucusu hizinda seref turu atiyor. Ve her zaman oldugu gibi onu kutladiklarinda, bunun pek buyuk bir sey olmadigini soyluyor, zaferini pistin kalitesine, kuzey ulkesi ikliminin ideal sicakligina bagliyor. Ayrica, diye ekliyor, bireysel basarilarin hic onemi yoktur. Onemli olan emekci kitleleri stadyumlara cekebilmektir. Iste onemli olan bu. Tabii, Emil, tabii bu buyuk dusunce sana yucelik kazandiriyor.
............


11 Ocak 2013 Cuma

year end reports















2013 onemli aktiviteler

İznik Ultra          130K, 21:15
Runtalya               42K,  3:56
Çekmeköy Gece  45K,  6:50
Samsun YM         21K,  1:45
Avanos YM         21K,  1:50





2012 onemli aktiviteler:
Geyik kosusu        28K,  3:05
Antalya Maratonu 42K,  3:52
Iznik ultra              60K,  7:40
bozcaada YM        21K, 1:52
cekmekoy ultra      60K,  9:05
cayirova YM         21K,  1:46
berlin maratonu     42K,   3:36
eymir YM             21K,   1:46
avrasya maratonu  42K,   5:05 (charity run)



















2011 onemli aktiviteler:
geyik kosusu       14K, 1:30
antalya maratonu 42K 3:44
bozcaada YM      21K 2:07 (charity run)
berlin maratonu   42K 3:42


















2010 onemli aktiviteler:
antalya YM 21K, 1:46
avrasya       15K, 1:13


8 Ocak 2013 Salı

New Balance 790 v2

New Balance 2012'den itibaren cikardigi yeni modellerde v2 ibaresini kullanmaya basladi. Hemen her kosu ayakkabisinda bu ek artik var, sebebini web sayfalarinda da bulamadim dogrusu.




Gelelim NB 790v2'ye. Amiral ayakkabi 890v2'nin orta sinifi gibi gorundu bana ilk gordugumde. Her iki modelde ki son iki digit, yani 90, hizi sembolize ediyor NB serisi ayakkabilarda. E hizli bir ayakkabinin hafif olmasi gerekir. 280 gram (size 10) agirligi var 790v2'nin. bu ayakkabiyi. Taban desteginin sekli, kullanilan malzeme, hafifligi bu ayakkabiyi forefoot kosanlar icin daha ideal yapiyor. Okce kismi, orta ve on ayak taban kalinliklari yarislarda kullanilabileceginin de bir isareti.

Burunda darbelere karsi dikisli bir bant var. Burundan ayak ortasina kadar fileli kismin genis olmasi ayagin hava almasini ust seviyede tutmak amacli, yapistirma sagli sollu iki bant, formasyonu saglamak icin. Kocaman iki tane sert plastikten N harfi aslinda ayagin ortasinin sarilmasini sagliyor.

Bagciklar cok iyi, delikler iyi dizayn edilmis. En onde bagciklarin gecirilebilecegi ortadaki delik (nasil tarif edilir ki bu!) ayagi daha saglam sariyor orasi kesin. Birkac antrenman kosusunda bagciklari serbest birakmama ragmen gevseme ya da cozulme olmadi. Ayagin genelini ve bilegi de iyi sardigini soylemeliyim.    





Tabanda, NB'ye has REVLite, evvelki modellere gore %30 daha hafif olan orta taban malzemesi kullanilmis. REVLite altinda zemine basan kisim daha sert "Blown Rubber" ile kaplanmis. Yine NB'ye ozel topuktaki Ndurance plastik, tabanin dayanikligi artirmis. Tabanda ayagin ortasina gelen kisim hafifligi artirmak icin oyuk olarak dizayn edilmis. Tabanda buyuk baklava desenleri ayak on kismi kivrildiginda rahatlik saglayacagi dusunulmus. Bu baklava deseni ayakkabinin hemen her yerine serpistirilmis.



Okcenin disina konan ilave parca topuk kismini daha dayanikli yapiyor. Bu kisimdaki taban destegi de topuga basarak kosanlar icin de bu ayakkabiyi ideal hale getiriyor diyebilirim. Orta seviye kosucular icin yaris ve antrenmanlarda kullanabilecek, dizayni da hos olan bir ayakkabi. 

5 Ocak 2013 Cumartesi

New Balance 610

Brooks Cascadia 7 (simdi baktim 7'yi alamdan 8 cikmis) bir sonraki trail ayakkabi olarak secilmis ancak Amerika'ya giden gelen birinin logistik destegini bekliyordu. Geyik ve Iznik Ultra kosulari yaklasmis, trail antrenmanlari beklemiyor, 1500K deviren Mizuno wave harrier 3 altimda inlemeye devam ediyordu. Hal boyle iken ne zamandir nadir secenegin oldugu memleketimin guzide dukkanlarinda bakinirken tavsiye uzerine New Balance 610'u denemeye karar verdim.

NB 610, NB 573'un gelistirilmis modeli olarak 2012'de piyasaya cikarilmistir. 573'e gore daha cok ust kisimlari yenilenmis, hazir yeni model cikmisken, tabanda da desen degismese de sadece renkler degistirilmis.

New Balance 573
NB 610 310 gramlik (size 10, 44 numara) bir trail ayakkabi. Bu tip ayakkabilar icin fena sayilmaz. Ilk ele alininca sert, esnek degilmis izlenimi veriyor. Dukkanda giyildiginde de ayni his soz konusu, yeni ayakkabilarin bazilarinda oldugu gibi yururken cikan rap rap sesleri rahatsiz edebilir.

Kosu ayakkabilarinin en onemli, trail kosu ayakkabisinda cok daha onemli kismi tabanina bakalim. NFuse teknoljisi ile desteklenen tabanda iki tabaka var. Yere basan tabaka sert, ustundeki daha yumusak olup "heel strike"  (her adimda once topugun saha sonra ayagin orta ve on kisminin yere temasi) kosanlar icin darbeleri onlemesi amaclanmis. 

NFuse taban


Taban deseninde ki diagonal yapi bir trail aykkabidan en cok beklenen ozelligi sagliyor. Yogun-az yogun camur, egimli inis toprak ve kayalik zemin inis-cikisda yapilan denemelerde kayma sorunu yasamadim. Tutus dogrusu guzel, Kosu esnasinda, elde yapilan kontrollerin aksine esnek oldugu hissini verdi ayrica.

All Terrain
Sol on yanda yazdigi gibi All Terrain'de kosulur tezini, bir kullanici olarak onayliyorum ama asfalt ya da betonde trail aykkabi ile de kosulmali demiyorum, ayakkabi ve ayaga yazik.

Gelelim cok da begenmedigim kisimlara:


Bircok ayakkabida rastlanan, ayakkabinin diline konan kucuk serit bunda yok. Hani bagciklar baglanirken seridin altindan gecirilir ve dil ayakkabi ile butun olur. 610'da bu mumkun degil. Ayakkabi cok siki baglanmamisken giyerken dil elle tutulmazsa iceri dogru kayiyor.




Bagcik delikleri de klasik ayni aralikli konulmus deliklerden farkli. En asagida (ayak ucu) delik yerine ayakkabinin sag ve solundan one inen iki kordonu gerdiren elastik iplerden geciriliyor (sari), sonra orta kismi gerdiren bir delikten ve yukari dogru (ayag bilegi) iki delikten. Bu uc farkli delik sisteminin araliklari birbirinden farkli. En ustte ise, bilek kismini saran, sag ve soldan topuga kadar uzanan elastik bir kordonun deliklerinden gecirilerek ayakkabi baglanabiliyor. Butun bu komplike sistem iyi gerdirilmez ise ayakkabi ayagi iyi sarmiyor, ayagin icine kucuk tas parcaciklari girebiliyor. Ayagi iyi sarmayan ayakkabi ozellikle uzun trail kosularinda tirnaklari goturebilecek bir durum doguruyor. Bagciklar iyi sabitlenmezse kolaylikla da cozulebiliyor. Butun bu fantazi 610'da tek begenmedigim kismi diyebilirim. (Anlatmasi bile zor oldu dogrusu) 

Ust file kismi trail ayakkabi icin tatmin edici, bendeki modelde, sari siyah gri renkler hayli uyumlu ama belki ust kisimda biraz daha fazla sari kullanilmis olsaydi.


Geyik Kosulari sonrasi
Yok ben bu ayakkabiyi begenmedim derseniz, bagcik sisteminin ve taban deseninin degistirildigi NB 610v2'yi ya da bir ust segmentde ki NB 710'u deneyebilirsiniz.

NB 610v2

NB 710